Oksidatif stresin bildiğiniz stresle pek ilgisi yok. Sağlığınıza ve yaşam kalitenize etkisi ise en az onun kadar önemli.Oksidatif stres, bedeninizin normal metabolik faaliyetleri ile ürettiği ya da çevreden aldığı ‘‘serbest radikal’’ olarak bilinen oksitleyici kararsız elektron gruplarının hücreleriniz üzerinde oluşturduğu bir zararlanmadır. Hücrelerinizi yaşlandıran, hastalandıran ve hücre yaşam süresini kısaltan biyokimyasal bir süreçtir. ANTİOKSİDAN kapasitesi yüksek besinleri daha çok kullanarak vücudunuzun serbest radikallere bağlı hücresel zararlanmasını (oksidatif stresi) azaltabilirsiniz.
Daha yüksek antioksidan kapasitenin daha az enfeksiyon, daha az tümör-kanser, katarakt, hipertansiyon eğilimi, daha sağlıklı bir kalp ve damar sistemi, daha genç ve daha uzun bir yaşam demek olduğunu hatırlayınız. KOYU RENKLİ MEYVELERKoyu renkli olan sebze ve meyvelerin (siyah üzüm, domates, kiraz, vişne, karpuz, çilek, kırmızı ve yeşil elma, koyu yeşil sebzeler...) açık renkli olanlardan, taze besinlerin bekletilmiş ve dondurulmuş olanlardan, organik ve ekolojik şartlarda yetiştirilmiş besinlerin kimyasallarla işlemden geçirilenlerden ve doğal besinlerin işlenmemiş olanlardan daha çok antioksidan güç taşıdıklarını unutmamalısınız.
Antioksidan bakımından zengin 10 besin
BÖĞÜRTLEN
Meyvenin içeriğindeki antosiyanidin ve elastin; vücudu kanser hücrelerinin oluşumuna karşı korurken, mevcut enfeksiyon durumlarında bağışıklık hücrelerini güçlendiriyor.
BROKOLİ
Karnabahar, lahana ve Brüksel lahanasının da aynı grupta bulunduğu turpgiller; indol ve betakaroten içeriyor. Bu iki flavonoid, bu sebzeleri özellikle birer akciğer, rahim, meme kanseri savaşçısı haline getirirken; kalp ve göz sağlığı için de faydalı.
DOMATES
Domatesin içeriğindeki likopin; prostat, akciğer, kolon ve göğüs kanserinin tedavisinde de etkili. Domatesin içeriğinde bağışıklık sistemini güçlendiren glutatyon da bulunuyor.
KIRMIZI ÜZÜM
Kırmızı üzümün içeriğindeki resveratrol ve quarcetin, serbest radikalleri uzaklaştırarak damarların sertleşme ve tıkanmasını engelleyen en güçlü antioksidanlardan biridir.
YEŞİL ÇAY
Tanin flavonoidi, yeşil çaya bağımlılık yapan kekremsi aromasını verirken sizleri de kalp krizi, damar sertliği ve birçok kanser çeşidine karşı koruyor. Ayrıca metabolizmayı hızlandırıp kilo vermeyi kolaylaştırıyor.
KIRMIZI ERİK
Kırmızı erik, içindeki serbest radikalleri absorbe edebilme oranı en yüksek besindir. Bu özellik onu dejeneratif hastalıklar ve kanser gibi serbest radikal hasarına bağlı hastalıklarla mücadelede önemli bir noktaya taşır. Ara öğünlerde dört-beş kuru erik tüketmelisiniz.
TAM TAHILLAR
Tam tahıllı ürünler; kolon, karaciğer, göğüs kanseri, cilt hastalıkları, Alzheimer ve artrit savaşçısıdır. B vitamini ve posadan zengin tam tahıl kaynakları, sağlıklı ve dengeli beslenmenin olmazsa olmazlarıdır. Bunlar, vücudun savunma sistemini güçlendirir. Kepekli ekmek, kepekli bulgur, naturel kırmızı mercimek gibi, az işlenmiş, koruyucu, katkı, cila içermeyen ürünleri tüketmeye dikkat edelim.
HAVUÇ
Havuç ve turuncu renkli meyve-sebzeler; betakaroten bakımından zengindir. Betakaroten, özellikle kanser hücreleriyle savaşta etkin rol oynuyor ve artrit oluşumunu yüzde 70'lere varan oranda engelliyor. Bu özelliği, havucu sofralarımızın baştacı ediyor.
KALBİNİZ İÇİN TÜKETİN!
SARIMSAK
Sarımsak ve soğan dilimleri sülfürlü bileşikler içerir. Bu mucizevi bileşikler; çiğneme, ezme yoluyla ortaya çıkarak hem birçok kanser çeşidine ve enfeksiyona karşı koruyor, hem de kalp-damar hastalıklarına yakalanma riskini düşürüyor.
ISPANAK
Ispanak özellikle katarakt ve yaşa bağlı göz dokularında meydana gelen hasara karşı en güçlü savaşçılardan biri. Hem kalpdamar hastalıkları, hem de birçok kanser türüyle ilgili yapılan araştırmalar; ıspanağın faydalarını gözler önüne seriyor.
Bu Sayfa 1951 kez ziyaret edilmiştir.
Tarih : 06 Eylül 2020