Disleksi (Öğrenme Güçlüğü) ve Beslenme

PaylaşPaylaşPaylaşPaylaşPaylaşPaylaş
Disleksi (Öğrenme Güçlüğü) ve Beslenme

Disleksi, en sık rastlanan öğrenme bozukluklarından biridir. Ancak zeka ile hiçbir alakası yoktur. Asıl sorunları hafıza ve dil ile ilgilidir. Disleksi olan kişiler her şeyi unutur ve dil ile ilgili derslerde sıkıntı çektikleri bilinmektedir. Yani disleksi olan kişilerde zeka geriliği yoktur. Bilakis çoğunluğu zekidir. Hatta bir kısmı üstün zekalı, dahi insanlardır. Ünlü olanlarda vardır; Albert Einstein, Walt Disney, Leonardo Da Vinci, Bill Gates bunlardan bazılarıdır.

Disleksi, bireylerin normal veya normal üstü zekaya sahip olmalarına rağmen okuma-yazma, aritmetik ve sosyal ilişkilerde yaşıtlarına oranla gerilik göstermesi halidir. Herhangi bir şekilde zeka ve onun düşük düzeyinle ilgisi yoktur. Disleksi, ülkemizde genellikle okul çağında fark edilir çünkü disleksinin etkilerini çocuk okuma-yazma ve eğitimsel faaliyetlerin içinde yoğun olarak hisseder ve zamanla ailelere ve öğretmenlere hissettirir. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde daha çocukların anaokulu çağlarında disleksi riski var mı, yok mu diye taranır ve erken tespit yapılır. Bu çok önemlidir çünkü dil ve onun parçaları olan fonemlerin kavranması bu çağlarda yoğun olarak çalışılmalıdır ki çocuk okuma ve yazma çağına geldiğinde zorluklar yaşamasın. Buna benzer bir çok belirti aslında çocuğun dislektik olup olmadığını gösterir. Anaokulu çağlarında bir çocuk, kelimelerin içindeki hecelerin yerlerini konuşurken değiştiriyorsa, (örneğin, sandalyeye salyande, salyangoza salganyoz gibi) bu dili etkin kullanmada o çocuğun problem yaşadığının bir belirtisi olabilir. Yine müzikli oyunlarda müzik ve tempoya bir türlü ayak uyduramaması, verilen görev ve sorumluluklarda organize olamaması, resimlerde uzamsal çizim hatalarını yoğun olarak yapması, sağını solunu, günleri ayları ve renkleri öğrenememesi çocuğun disleksi riski olduğunu işaret edebilir. Özellikle anaokulu ve ilkokul öğretmenlerinin bu konuda uyanık ve yönlendirici olması çok önemlidir.

 

 

“Disleksi Beslenme önerileri:

  • Yapay gıda renklendiricileri, yapay aromalar, basit şekerler ve tatlandırıcılar Disleksi çocuğun dikkat, algı ve hafıza özelliklerini olumsuz yönde etkiler.
  • Protein ağırlıklı beslenme, genel uyanıklık ve dikkat düzeyini artırır.
  • Yumurta ve peynir içeren bir kahvaltı tercih edilmelidir.
  • Kahvaltıda fındık kreması, aromalı ve şekerli sütler, şekerli meyve suları gibi gıdaların bulunması doğru değildir. Bu gıdalar çocuğun hareketliliğini artırarak dikkat süresini azaltır.
  • Yüksek oranda yağ içeren poğaça, kruvasan, börek gibi gıdalar çocuğun DEHB tedavisi için kullandığı ilaçların emilimini geciktirir. Böylece ilaçların dikkat artırıcı etkileri beklenenden uzun süre sonra ortaya çıkar. Tam tahıl gevrekler, tam buğday unundan pasta / kurabiye / poğaça / börekler tercih edilmelidir.
  • Tedavi almakta olan, Disleksi olan çocuğun kullandığı ilaçlar yan etki olarak gerginlik, sinirlilik, uykusuzluk yapabilir. Bu yan etkiler de çocuğun beslenmesindeki protein miktarı artışıyla azaltılabilir.
  • Tüketilen ekmek, pirinç, makarna gibi karbonhidrat kaynaklarının tam tahıllı ya da kepekli olanlarından tüketilmesi, ani kan şekeri düzeyi değişikliklerinden koruyacağından, dikkatin sürekliliği de artırır.
  • Margarin, ayçiçek yağı ve kanola yağı tüketimi önerilmemektedir. Tereyağı ve zeytinyağı kullanımı tercih edilmelidir.
  • Kuruyemişler, badem, ceviz ve fındık gibi yağlı tohumların tüketimi hem dikkat süresinde artış sağlar hem hafızanın güçlenmesine yardımcı olur. Özellikle öğrenilmiş bilgilerin unutulmaması, kalıcı hafızaya yerleştirilmesi için yağlı tohumların tüketilmesi önemlidir. Ayrıca Disleksi tedavisi sırasında alınmakta olan ilaçların aileleri endişelendiren ciddi kilo kaybıyla birlikte büyüme, gelişme geriliği gibi ortaya çıkabilecek yan etkileri bu yağlı tohumların düzenli tüketimiyle en aza indirilebilir.
  • Akşam yemeğinin yüksek karbonhidrat içeren bir öğün şeklinde hazırlanması yararlıdır. Bu şekilde Disleksi olan çocuklarda sık görülen uykusuzluk, aşırı hareketlilik şikâyetleri azaltılabilir.
  • Çocuğun beslenme listesinde balık, badem, ceviz, semizotu, keten tohumu, gibi omega-3 içeren besinlerin bulunması büyük önem taşır.
  • Sadece beslenme önerileri Disleksi 'nin etkili bir tedavi yöntemi olarak kabul edilemez ancak tedaviyi destekleyici, ilaç yan etkilerini azaltıcı besin gruplarından yarar sağlanması mümkündür.

 

Bu Sayfa 5490 kez ziyaret edilmiştir.
Tarih : 06 Eylül 2020
38 133
© Mavi Yıldızlar / 2020 tüm hakları saklıdır.