Dikkat Eksikliği & Hiperaktivite Bozukluğu

PaylaşPaylaşPaylaşPaylaşPaylaşPaylaş
Dikkat Eksikliği  & Hiperaktivite Bozukluğu

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) çocuklarda ve gençlerde davranışsal ve ruhsal hastalıklar sınıfına girer. Dikkat eksikliği; dürtüsel davranışlar, otokontrol bozuklukları ve ek olarak hiperaktivite ile kendini gösterir. Toplumdaki görülme oranı çocuklarda %8, ergenlik dönemindeki kişilerde ise %6 olarak saptanmıştır. Genellikle çocukluk çağı hastalığı olarak görülmekle birlikte erişkinlerde görülme oranı %4'tür. Hiperaktivite, bu sendromun önemli bir parçası olmasına rağmen tek başına dikkat eksikliği de oldukça sık görülür. Çocuklarda hiperaktivite varlığında tanı daha kolay konulabilirken sadece dikkat eksikliği olan hastalarda tanı daha geç koyulabilir. Dikkat eksikliğine sahip birçok birey, hastalığın farkına varmadan hayatını sürdürür.

 

Dikkat eksikliği nedir?

Mental bozuklukların tanısal ve istatistiksel el kitabı olarak tanımlanan DSM-5'e göre sendromun adı, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu'dur. Dikkat eksikliği bozukluğu, bu sendromdan farklı bir bozukluk değil, aynı sendromun hiperaktivitenin olmadığı bir alt tipi olarak tanımlanır. Dikkat eksikliği bozukluğu (DEB) uzun yıllar boyunca bir hastalık olarak kabul edilmemiştir. Fakat günümüzde DEHB'nin genetik geçişli, biyolojik bir hastalık olduğu kabullenilmiştir. Geçmişte tek başına dikkat eksikliği bozukluğu, hastalık olarak tanımlanmadığı için bu bozukluğa sahip birçok kişi hayatı boyunca başarısız olarak damgalanmış, akademik başarıları düşük, antisosyal kişilikler olarak kabul edilmiş ve toplumdan dışlanmıştır. Günümüzde Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından yayınlanan ve zihinsel hastalıklara tanı koymak için ölçütleri belirleyen mental bozuklukların tanısal ve istatistiksel el kitabı olarak tanımlanan DSM-5'e göre kriterler belirlenmiş, DEB de DEHB'nin bir alt tipi olarak tanımlanmıştır. Çocukluk çağında DEHB erkeklerde daha fazla görülür. Bazı serilerde 2:1, bazı serilerde 6:1 'e varan oranlar belirtilmiştir. Erişkin çağa yaklaştıkça kadınlarda görülme sıklığı artmakta ve görülme oranı erkeklerle neredeyse eşitlenmektedir.

Dikkat eksikliği belirtileri nelerdir?

Dikkat eksikliği varlığında en sık görülen belirti, çocuklarda okul başarısında düşüklüktür. Çocuk derse konsantre olamaz, dikkatini bir süre toplayabilse bile dikkatini koruma noktasında sıkıntı ve güçlük yaşar. Genellikle hayallere dalma, anlatılanları dinlememe, kendi dünyasına kapanma şeklinde anlatılır. Aynı durum erişkinler için de geçerlidir. Dikkat eksikliği bozukluğuna sahip bireyler detaylara dikkat etmez, verilen komutlara uyum sağlayamaz ve organizasyon problemleri yaşar. Ayrıca bu bireyler günlük rutin işlerini yapamaz ve dikkatleri kolayca dağılır. Hiperaktivite de tabloya eklendiğinde kişiler aynı yerde uzun süreli sabit duramaz, oturamaz. Bu bireyler çok konuşur, karşısındaki kişilerin konuşmasını bitirmesini bekleyemez, bekleme gerektiren ya da sırayla yapılması gereken işleri yapmakta sıkıntı yaşar. Çocuklarda sürekli sağa sola koşma, tırmanma, zıplama şeklinde aşırı hareketli davranışlar mevcuttur. Yetişkinlerde görülen hiperaktivite, sürekli bir işten diğerine koşma şeklindedir. Fakat bu kişiler, hiçbir işi tam olarak tamamlamaz. Sendromun en önemli belirtilerinden biri olan dürtüsellik ise kişinin kendini ve yapılan eylemin sonuçlarını düşünmeden yapılan ani davranışlar şeklinde görülür. Çocuklarda bir işi yaparken sabırsızlık, aniden arkadaşlarının elinden oyuncaklarını alma, oyun sırasında sırayı beklememe, çok ve uygun olmayan yerlerde konuşma, karşısındaki konuşurken sürekli sözünü kesme, bağırma ve gülme şeklinde kendini gösterebilir. Tüm bunlara ek olarak, kendini tehlikeye atacak davranışlarda da bulunabilir. Erişkin bireylerde ise karşısındakini dinlemeden sözünü kesme, sonunu düşünmeden yeni işlere girme, karşısındakini kıracak şekilde konuşma, sıra bekleyememe şeklinde kendini gösterebilir.

 

Dikkat eksikliği nedenleri nelerdir?

Dikkat eksikliği bozukluğunun nedenleri araştırılırken, beyin anatomisi ve fonksiyonlarında bozukluklar saptanmıştır. Özellikle dikkati toplamayı sağlayan beyin bölgelerinde, diğer bireylere göre düşük fonksiyon ya da küçülme izlenmiştir. Bunun haricinde genetik geçiş de bu hastalığın nedenleri arasında yer almaktadır. Anne babasından birinde DEHB olan çocukların DEHB geliştirme oranı diğer popülasyona göre daha yüksektir. Aynı zamanda rahatsızlığın, kardeşte de ortaya çıkma ihtimali topluma kıyasla daha yüksektir. Prematüre doğum ve ciddi kafa travmalarının da DEHB nedenleri arasında olduğu kabul edilmektedir. Annenin gebelik sırasında alkol ve sigara tüketiminin de DEHB'ye sebep olabileceği bildirilmiştir.

 

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu

çeşitleri nelerdir?

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun üç ana semptomu vardır: Dikkatsizlik, hiperaktivite ve dürtüsellik. Dikkat eksikliği, bu üç semptomun görülme şekillerine göre üç farklı alt tipe ayrılır. En sık görülen tip, üç semptomun da bir arada olduğu kombine tiptir. Hiperaktivitenin izlenmediği sadece dikkat eksikliğinin izlendiği tip, dikkat eksikliği bozukluğu olarak adlandırılır. Daha nadir görülen bir tip olan hiperaktif dürtüsel tipte ise dikkat eksikliği görülmez.

 

Dikkat eksikliği bozukluğu tanısı nasıl koyulur?

Özellikle çocuklarda DEB tanısı konulmadan önce davranışsal problemlere yol açan yakın zamanda yaşanmış boşanma, aile içinde birinin ölümü veya yakın zamanda gerçekleşmiş taşınma gibi bir durumun olup olmadığı sorgulanmalıdır. Fark edilmeyen nöbetler, tiroit problemleri, uyku bozuklukları, anksiyete, depresyon ve kurşun zehirlenmesi de dikkat eksikliği bozukluğu benzeri tablolar oluşturabilir. Dolayısıyla tanı koyulmadan önce bu hastalıklar ya da durumlar ekarte edilmelidir. DEB tanısı, genellikle semptom ve belirtiler ışığında koyulur. Tanı koyulması için semptomların altı ya da fazlası, 17 yaş sonrası için ise en az beş tanesinin olması gereklidir. Bunun haricinde dikkat eksikliği tanısında uygulanabilen çeşitli testler mevcuttur. DEHB'nun teşhisinde kesin olarak sonuç veren tek bir test mevcut olmadığı için birçok enstitü kendine ait birtakım skalalar oluşturmuştur. Bu skalalar şu şekildedir:

ÇOCUKLARDA DEHB DEĞERLENDİRMEK İÇİN UYGULANAN SKALALAR

  • Vanderbilt skalası
  • Conners skalası
  • DEHB Ölçme Skalası (ADHD-RS-V)
  • Swanson, Nolan and Pelham (SNAP) skalası

ERİŞKİNLER İÇİN UYGULANAN SKALALAR

  • Conners Erişkin DEHB Ölçme Skalası (CAARS)
  • Wender Utah Ölçme Skalası
  • Erişkin Kendi Kendine Değerlendirme Skalası (ASRS)

Bunların haricinde en sık kullanılan ve en kapsamlı testlerden biri de Moxo dikkat testidir. Moxo sürekli performans testi olarak da tanımlanan test, 6-12 yaş aralığındaki çocuklarda ve 13-65 yaş arası erişkinlere uygulanmak üzere geliştirilmiştir. Toplamda 420 tepki ve 420 tepkisizlik eyleminin ölçüldüğü Moxo testi sayesinde zamanlama problemi, dürtüsellik ve hiperaktivite ölçülür. Çocuklarda yaklaşık 15, yetişkinlerde ise 18 dakika süren test boyunca kişinin çevresel koşulların değişimine bağlı olarak performansının nasıl etkilendiği de değerlendirilir.

 

Dikkat eksikliği bozukluğu tedavi yöntemleri nelerdir?

Dikkat eksikliği bozukluğu tanısı alan kişinin tedavisi, kişinin yaşı, cinsiyeti, var olan diğer hastalıkları ve bulguları doğrultusunda düzenlenir. Dikkat eksikliğine eşlik eden hiperaktivite varlığında farklı tedavi yöntemleri uygulanabilir. İlaçlı ve ilaçsız tedavi yöntemleri bulunan dikkat eksikliği rahatsızlığında genellikle her iki tedavi yöntemi bir arada uygulanır. İlaçsız tedavide mental ve fiziksel egzersizler önemli bir paya sahiptir. Psikolojik destek türlerinden biri olan terapi de süreç boyunca uygulanabilir. Çocuklarda ilaçsız tedavi, çocuğun aldığı terapi ve eğitimlerin yanı sıra ebeveyn eğitimi de gerektirir. Ailenin tedavi süreci boyunca anlayışlı ve sabırlı olması gerekir. Çocuğun yaptığı eylemlerin yaramazlıktan değil bir rahatsızlıktan kaynaklandığı unutulmamalıdır. Tüm bunlarla birlikte hekim, tedaviyi desteklemek amacıyla bazı ilaçlar reçete edebilir. İlaçların düzenli ve önerilen dozda kullanımının yanı sıra tedavi süreci boyunca ailenin öğretmenlerle, özel eğitim uzmanı, çocuk gelişim uzmanı, psikolog ve hekimle sürekli olarak irtibat hâlinde olması, özel eğitim ve tedavinin sürdürülebilirliği ve etkinliği açısından önemlidir.

 

 

 

 

Bu Sayfa 3222 kez ziyaret edilmiştir.
Tarih : 09 Eylül 2020
8 10
© Mavi Yıldızlar / 2020 tüm hakları saklıdır.